Berlin–Steven Schurrman kendisi hakkında bir siyaset uzmanı olmadığını söylüyor. Zengin olduğu gerçeğini, iklimin korunması için elinden gelenin en iyisini yapma sorumluluğu olarak görüyor. Berliner Zeitung’a verdiği bir röportajda, Almanya’nın ve Alman Yeşillerinin bunun için neden önemli olduğunu düşündüğünü açıklıyor.
Yeşil Parti’ye çok cömert bir bağışta bulundunuz. Paranın partinin açığını kapatmasını mı yoksa kazananı desteklemek mi istiyorsunuz? Sence kazanacaklar mı?
Oh, benim için mesele kazanmak ya da kaybetmek değil. Siyasi programından dolayı bir partiyi desteklerim. Bu partinin neyi başarmak istediğine, hangi programa sahip olduğuna ve onu kimin yönettiğine bakıyorum. Ve iklim değişikliği konusunda uluslararası ve Avrupa işbirliği hakkında ne düşündüğünü.
Yani her şey temel destekle mi ilgili?
Bakın, umarım Yeşiller seçimlerde gerçekten başarılı olur, ama kimin kazanacağına dair bahse girmeye çalışmıyorum. Almanya’yı ve dolayısıyla Avrupa’yı daha sürdürülebilir bir geleceğe yönlendirme konusunda en iyi duruşa sahip olan Almanya’daki partiyi desteklemek için bu dünyanın bir vatandaşı, bir Avrupalı olarak elimden geleni yaptığımdan emin olmak istiyorum.
Forsa anketi: Yetkililer Yeşiller’e oy vermek istiyor
Almanya’daki seçim kampanyasını takip ediyor musunuz?
Bunu kesinlikle takip ediyorum, her ayrıntıda olmasa da, çünkü bırakın Avrupa veya Hollanda siyasetini, Almanlar konusunda da kesinlikle uzman değilim. Ancak Almanya’daki seçmenlerin uzun vadeli düşünme ihtiyacının ve dolayısıyla daha sürdürülebilir, daha yeşil bir seçim sonucunun öneminin çok iyi farkında olduklarını düşünüyorum. Ve inanıyorum ki Almanya’da henüz kararını vermemiş birçok seçmen var. Bağışla Yeşillerin biraz daha fazla görünürlük yaratma ve böylece mesajlarını daha fazla insana ulaştırma fırsatı bulmasını istiyorum ki bu sadece iyi olabilir.
Annalena Baerbock veya Robert Habeck’i şahsen tanıyor musunuz?
Onunla henüz şahsen tanışmadım. Bağıştan önceki dönemde, doğal olarak onların siyasi gündemleri ve Avrupa’da sürdürülebilirlik ve uluslararası işbirliği konusundaki konumları hakkında daha derin bir anlayış kazanmak istedim. Bu yüzden Alman Yeşillerinden bazı insanlarla konuştum. Robert Habeck’i bir kez aradım ve Annalena Baerbock ile bir telefon görüşmem oldu. Yeşiller’den çeşitli kişilerle konuştum, onlar da bana sürdürülebilirlik ve gelecek hakkındaki görüşlerim ve bunu neden yaptığım hakkında pek çok soru sordu. Yani iki amaca hizmet eden ortak bir süreçti.
Hangileriydi?
Sanırım önce birbirimizi biraz tanımalıyız. Ama bence en çok yaptıklarımı neden yaptığımı anlamak istediler ve elbette ben de kendilerinin ne kadar motive olduklarını bilmek istedim. Ve onlar için bunun her şeyi daha iyiye doğru değiştirmek için gerçek bir girişim olduğunu öğrenmek benim için harika ve çok önemliydi. İstedikleri bu.
Şansölye adayları arasında karşılıklı yumruklaşma: Laschet kavga ediyor ama Scholz önde
Diğer taraflar hakkında da izlenim edindiniz mi?
Federal seçimlere baktığımda tek duyduğum, Armin Laschet’in aslında değişimden yana olmadığı. O daha çok her şeyin aynı kalmasından yana. Bence Olaf Scholz işleri daha iyi yapmaya çalışıyor ama aynı zamanda çok muhafazakar. Yeşillerin çok pragmatik bir aciliyet duygusuna sahip olduklarını görüyorum ki bu harika. Böyle yapılmalı. Bu küresel bir sorun, sadece Almanya ile ilgili değil, sadece Avrupa ile bile ilgili değil. Bence Yeşiller, her zamanki gibi iş yapmayan çok pragmatik çözümler buluyor ve bu, gelecek planları için doğru itici güç.
Sizce Yeşiller seçilirse ne yapacak?
Örneğin, insanların yeşil enerji gibi şeylere erişimini kolaylaştıracaklar ve elbette şirketleri de değiştirmeden bir sistemi değiştiremeyeceğinizi kabul etmek önemlidir. Bazen şirketler değiştiğinde, fiyatların artması anlamına gelir ki bu normaldir. Bence Alman Yeşiller’in gerçekten istediği şey, işletmeler için olduğu kadar tüketiciler için de adil olan ve bence çok önemli olan adil bir geçiş yaratmak. Öncülük edenlere tazminat ödemek, sürdürülebilirlik yolculuğunun önemli bir parçasıdır. Örneğin, bir endüstriyel anlaşma planlıyorsunuz. Bu kesinlikle gereklidir, aksi takdirde 2035 yılına kadar karbon nötr olamayız.
Yeşiller, bu yıl büyük bağışlar söz konusu olduğunda ön sıralarda yer alıyor. En uygulanabilir çözümlere sahip oldukları için mi?
Biz girişimciler ileriye bakmaya alışkınız çünkü biraz plan yapmalıyız. Bilim adamlarına göre bir fırtınaya doğru gidiyoruz. Tam olarak ne bekleyeceğimizi biliyoruz. Aşırı hava olayları her türlü şeyi etkileyecektir. Ve çok pahalıya mal olacak. Almanya’daki sel gibi bir felaketi düzeltmenin hükümete şimdiden nelere mal olduğuna bir bakın. Hiçbir şey yapmazsak bu şeyler çok daha kötüye gidecek ve ekonomiye gerçekten fayda sağlamayan bir servete mal oluyor.
2040’a kadar iklim nötr mü? Berlin artık bunu yapamayacak
İklim değişikliğini ciddiye alan herkes iyi bir ekonomi politikası mı yapıyor?
Girişimciler için net olan iki şey var: Hiçbir şeyi değiştirmezsek, bunun ekonomi üzerinde olumsuz bir etkisi olacak. Ama değişirsek olumlu bir etkisi olur çünkü sürdürülebilirlik adına yepyeni bir pazar yaratır. Enerji geçişinden hareketlilikteki değişime kadar birçoğu var. Bu, daha sürdürülebilir inşaatla ilgili, her türlü şeyle ilgili. Ve bence girişimciler riskleri biliyorlar ve bugün olduklarından daha kötüye gitmeden sorunlardan kaçınmak istiyorlar. Ayrıca sürdürülebilirliğin sunduğu fırsatlardan da yararlanmak istiyorlar.
Almanya’nın iklim politikasında ilerleme kaydetmek için önemli bir ülke olduğunu düşünüyor musunuz? Bunun ulusal düzeyde gerçekleştirilemeyeceği sık sık burada söylenir.
Değişim liderlere ihtiyaç duyar. Ve belirli bir görüş düzeyine sahip insanlar – Almanya’daki Yeşiller ile tam olarak bunu görüyorum. Ancak bir ülke olarak Almanya’ya daha yakından bakarsanız, Almanya’nın ekonomik ve politik olarak Avrupa Birliği’ndeki ve daha geniş Avrupa’daki tartışmasız en etkili ülkelerden biri veya en önemli ülkelerinden biri olduğunu görürsünüz. Ve eğer durum buysa, Almanya otomatik olarak dünyadaki çoğu büyük ülkeyle bağlantılıdır. Ve Angela Merkel yönetimindeki son 16 yılda gördüğümüz şey şu ki, istikrar olsa da ilerleme de olmadı. Ancak artık bir istikrar yöneticisine gerek yok ve bu nedenle kesinlikle Laschet ve Scholz da değil. Bugünün dünyasında çığır açan politikacılara ihtiyacınız var.
Para senin için ne ifade ediyor?
Benim için para belli bir derecede özgürlük demek ki bu elbette güzel. Ama zenginlik belli bir seviyeyi geçince sorumluluk oluyor. Bir şeyler yapmalısın. Kaynaklarımı gelecek nesiller için daha iyi bir dünya yaratmak için kullanmak istiyorum. Para benim için bu fırsatı yaratıyor. Bu nedenle, öncelikle bir amaca ulaşmak için bir araçtır.
Siz de çevre bilincine sahip misiniz?
Elimden geldiğince karbon nötr olmaya çalışıyorum. Ama uçağa binmem gerekirse, o zaman tabii ki uçağa binerim. Elektrikli bir araba kullanıyorum, ki bu elbette fazla değil. Ama bence en büyük katkım bu şeylerden çok, geniş ölçekte sistemik bir değişiklik yaratmaya çalışmakta yatıyor. Bu yüzden Yeşilleri de destekliyorum çünkü iklim değişikliği sorununa sadece şirket perspektifinden bakmıyorlar, bütünsel ve uluslararası düzeyde bakıyorlar. Bayan Baerbock, transatlantik çalışmak istediğini ve gerçek değişimi bu şekilde başarabileceğimizi açıkça belirtti. Ve bu arada, hepimiz balık ve et yemek konusunda biraz daha sorumlu olmaya ve elimizden geldiğince araba kullanmak yerine bisiklete binmeye çalışıyoruz.
Yeşil Parti’ye çok cömert bir bağışta bulundunuz. Paranın partinin açığını kapatmasını mı yoksa kazananı desteklemek mi istiyorsunuz? Sence kazanacaklar mı?
Oh, benim için mesele kazanmak ya da kaybetmek değil. Siyasi programından dolayı bir partiyi desteklerim. Bu partinin neyi başarmak istediğine, hangi programa sahip olduğuna ve onu kimin yönettiğine bakıyorum. Ve iklim değişikliği konusunda uluslararası ve Avrupa işbirliği hakkında ne düşündüğünü.
Yani her şey temel destekle mi ilgili?
Bakın, umarım Yeşiller seçimlerde gerçekten başarılı olur, ama kimin kazanacağına dair bahse girmeye çalışmıyorum. Almanya’yı ve dolayısıyla Avrupa’yı daha sürdürülebilir bir geleceğe yönlendirme konusunda en iyi duruşa sahip olan Almanya’daki partiyi desteklemek için bu dünyanın bir vatandaşı, bir Avrupalı olarak elimden geleni yaptığımdan emin olmak istiyorum.
Forsa anketi: Yetkililer Yeşiller’e oy vermek istiyor
Almanya’daki seçim kampanyasını takip ediyor musunuz?
Bunu kesinlikle takip ediyorum, her ayrıntıda olmasa da, çünkü bırakın Avrupa veya Hollanda siyasetini, Almanlar konusunda da kesinlikle uzman değilim. Ancak Almanya’daki seçmenlerin uzun vadeli düşünme ihtiyacının ve dolayısıyla daha sürdürülebilir, daha yeşil bir seçim sonucunun öneminin çok iyi farkında olduklarını düşünüyorum. Ve inanıyorum ki Almanya’da henüz kararını vermemiş birçok seçmen var. Bağışla Yeşillerin biraz daha fazla görünürlük yaratma ve böylece mesajlarını daha fazla insana ulaştırma fırsatı bulmasını istiyorum ki bu sadece iyi olabilir.
Annalena Baerbock veya Robert Habeck’i şahsen tanıyor musunuz?
Onunla henüz şahsen tanışmadım. Bağıştan önceki dönemde, doğal olarak onların siyasi gündemleri ve Avrupa’da sürdürülebilirlik ve uluslararası işbirliği konusundaki konumları hakkında daha derin bir anlayış kazanmak istedim. Bu yüzden Alman Yeşillerinden bazı insanlarla konuştum. Robert Habeck’i bir kez aradım ve Annalena Baerbock ile bir telefon görüşmem oldu. Yeşiller’den çeşitli kişilerle konuştum, onlar da bana sürdürülebilirlik ve gelecek hakkındaki görüşlerim ve bunu neden yaptığım hakkında pek çok soru sordu. Yani iki amaca hizmet eden ortak bir süreçti.
Hangileriydi?
Sanırım önce birbirimizi biraz tanımalıyız. Ama bence en çok yaptıklarımı neden yaptığımı anlamak istediler ve elbette ben de kendilerinin ne kadar motive olduklarını bilmek istedim. Ve onlar için bunun her şeyi daha iyiye doğru değiştirmek için gerçek bir girişim olduğunu öğrenmek benim için harika ve çok önemliydi. İstedikleri bu.
Şansölye adayları arasında karşılıklı yumruklaşma: Laschet kavga ediyor ama Scholz önde
Diğer taraflar hakkında da izlenim edindiniz mi?
Federal seçimlere baktığımda tek duyduğum, Armin Laschet’in aslında değişimden yana olmadığı. O daha çok her şeyin aynı kalmasından yana. Bence Olaf Scholz işleri daha iyi yapmaya çalışıyor ama aynı zamanda çok muhafazakar. Yeşillerin çok pragmatik bir aciliyet duygusuna sahip olduklarını görüyorum ki bu harika. Böyle yapılmalı. Bu küresel bir sorun, sadece Almanya ile ilgili değil, sadece Avrupa ile bile ilgili değil. Bence Yeşiller, her zamanki gibi iş yapmayan çok pragmatik çözümler buluyor ve bu, gelecek planları için doğru itici güç.
Sizce Yeşiller seçilirse ne yapacak?
Örneğin, insanların yeşil enerji gibi şeylere erişimini kolaylaştıracaklar ve elbette şirketleri de değiştirmeden bir sistemi değiştiremeyeceğinizi kabul etmek önemlidir. Bazen şirketler değiştiğinde, fiyatların artması anlamına gelir ki bu normaldir. Bence Alman Yeşiller’in gerçekten istediği şey, işletmeler için olduğu kadar tüketiciler için de adil olan ve bence çok önemli olan adil bir geçiş yaratmak. Öncülük edenlere tazminat ödemek, sürdürülebilirlik yolculuğunun önemli bir parçasıdır. Örneğin, bir endüstriyel anlaşma planlıyorsunuz. Bu kesinlikle gereklidir, aksi takdirde 2035 yılına kadar karbon nötr olamayız.
Yeşiller, bu yıl büyük bağışlar söz konusu olduğunda ön sıralarda yer alıyor. En uygulanabilir çözümlere sahip oldukları için mi?
Biz girişimciler ileriye bakmaya alışkınız çünkü biraz plan yapmalıyız. Bilim adamlarına göre bir fırtınaya doğru gidiyoruz. Tam olarak ne bekleyeceğimizi biliyoruz. Aşırı hava olayları her türlü şeyi etkileyecektir. Ve çok pahalıya mal olacak. Almanya’daki sel gibi bir felaketi düzeltmenin hükümete şimdiden nelere mal olduğuna bir bakın. Hiçbir şey yapmazsak bu şeyler çok daha kötüye gidecek ve ekonomiye gerçekten fayda sağlamayan bir servete mal oluyor.
2040’a kadar iklim nötr mü? Berlin artık bunu yapamayacak
İklim değişikliğini ciddiye alan herkes iyi bir ekonomi politikası mı yapıyor?
Girişimciler için net olan iki şey var: Hiçbir şeyi değiştirmezsek, bunun ekonomi üzerinde olumsuz bir etkisi olacak. Ama değişirsek olumlu bir etkisi olur çünkü sürdürülebilirlik adına yepyeni bir pazar yaratır. Enerji geçişinden hareketlilikteki değişime kadar birçoğu var. Bu, daha sürdürülebilir inşaatla ilgili, her türlü şeyle ilgili. Ve bence girişimciler riskleri biliyorlar ve bugün olduklarından daha kötüye gitmeden sorunlardan kaçınmak istiyorlar. Ayrıca sürdürülebilirliğin sunduğu fırsatlardan da yararlanmak istiyorlar.
Almanya’nın iklim politikasında ilerleme kaydetmek için önemli bir ülke olduğunu düşünüyor musunuz? Bunun ulusal düzeyde gerçekleştirilemeyeceği sık sık burada söylenir.
Değişim liderlere ihtiyaç duyar. Ve belirli bir görüş düzeyine sahip insanlar – Almanya’daki Yeşiller ile tam olarak bunu görüyorum. Ancak bir ülke olarak Almanya’ya daha yakından bakarsanız, Almanya’nın ekonomik ve politik olarak Avrupa Birliği’ndeki ve daha geniş Avrupa’daki tartışmasız en etkili ülkelerden biri veya en önemli ülkelerinden biri olduğunu görürsünüz. Ve eğer durum buysa, Almanya otomatik olarak dünyadaki çoğu büyük ülkeyle bağlantılıdır. Ve Angela Merkel yönetimindeki son 16 yılda gördüğümüz şey şu ki, istikrar olsa da ilerleme de olmadı. Ancak artık bir istikrar yöneticisine gerek yok ve bu nedenle kesinlikle Laschet ve Scholz da değil. Bugünün dünyasında çığır açan politikacılara ihtiyacınız var.
Para senin için ne ifade ediyor?
Benim için para belli bir derecede özgürlük demek ki bu elbette güzel. Ama zenginlik belli bir seviyeyi geçince sorumluluk oluyor. Bir şeyler yapmalısın. Kaynaklarımı gelecek nesiller için daha iyi bir dünya yaratmak için kullanmak istiyorum. Para benim için bu fırsatı yaratıyor. Bu nedenle, öncelikle bir amaca ulaşmak için bir araçtır.
Siz de çevre bilincine sahip misiniz?
Elimden geldiğince karbon nötr olmaya çalışıyorum. Ama uçağa binmem gerekirse, o zaman tabii ki uçağa binerim. Elektrikli bir araba kullanıyorum, ki bu elbette fazla değil. Ama bence en büyük katkım bu şeylerden çok, geniş ölçekte sistemik bir değişiklik yaratmaya çalışmakta yatıyor. Bu yüzden Yeşilleri de destekliyorum çünkü iklim değişikliği sorununa sadece şirket perspektifinden bakmıyorlar, bütünsel ve uluslararası düzeyde bakıyorlar. Bayan Baerbock, transatlantik çalışmak istediğini ve gerçek değişimi bu şekilde başarabileceğimizi açıkça belirtti. Ve bu arada, hepimiz balık ve et yemek konusunda biraz daha sorumlu olmaya ve elimizden geldiğince araba kullanmak yerine bisiklete binmeye çalışıyoruz.