Anaokulunun eski bir çalışanı olan tanık, iki sanığın katı olduğunu ifade etti. “İkisinin de çocuklara karşı daha katı bir tavrı vardı” diyerek devam etti: “Şahsen kurallara uymayan bir davranış gözlemlemedim ama anaokulundaki diğer öğretmenlerden daha katı olduklarını söylemeliyim.
İfadesine göre, kadınların sorumlu olduğu sınıflarda doğal olmayan bir sessizlik vardı. Ona göre çocuklar yemeklerini bitirmek zorundaydılar, öğleden sonra dinlenme sırasında şezlonglarda hareketsiz yatıyorlardı. “Tuvalete girmeye korkuyorlardı. Bana aşırı zorlama izlenimi verdi” diyen tanık, o sırada anlatılan konuları kimseyle tartışmadığını da sözlerine ekledi.
Anaokulundayken bir kaza geçirdi. Çocuğun boynunda bir çizik vardı. Çocuk yola doğru koştu, zanlı öğretmen daha sonra onu arabanın altına kaçmasın diye yakaladı ve bu sırada kaşıdı. Tanık başka herhangi bir yara fark etmemiştir.
Öğretmenler daha önce avukatları aracılığıyla çocuklara zarar verdiklerini inkar etmişti. Eyalet temsilcisi Iveta Přecechtělová, iddianamede üçü için de ertelenmiş cezalar ve faaliyet yasağı önerdi.
İddianameye göre okul öncesi çocuklar histerik çığlıklara, soğuk suya batırılmaya, dayağa, kusana kadar yemek yemeye, öğle uykusundan sonra kaba bir şekilde uyandırılmaya, sağlık sorunları nedeniyle yapamayacakları işleri yapmak zorunda kalmaya veya ceza tehdidiyle hareketsiz oturmaya katlanmak zorunda kaldı.
Olay üç yıldan fazla bir süre önce kamuoyuna açıklandı ve ardından polis, çocuklardan birinin ebeveynlerinin kışkırtmasıyla olayı soruşturmaya başladı. Tesiste öğretmen yardımcısı olarak çalışan daha önce çağrılan tanıklardan biri, koğuşu dudağını ısırdıktan kısa bir süre sonra işinden ayrıldığını söyledi. Sanıklardan birinin mobilyalara çarpması için onunla birlikte kaydığı iddia edildikten sonra olması gerekiyordu.
Ana duruşma 31 Ağustos’ta diğer tanıkların sorgulanmasıyla devam edecek.
İfadesine göre, kadınların sorumlu olduğu sınıflarda doğal olmayan bir sessizlik vardı. Ona göre çocuklar yemeklerini bitirmek zorundaydılar, öğleden sonra dinlenme sırasında şezlonglarda hareketsiz yatıyorlardı. “Tuvalete girmeye korkuyorlardı. Bana aşırı zorlama izlenimi verdi” diyen tanık, o sırada anlatılan konuları kimseyle tartışmadığını da sözlerine ekledi.
Anaokulundayken bir kaza geçirdi. Çocuğun boynunda bir çizik vardı. Çocuk yola doğru koştu, zanlı öğretmen daha sonra onu arabanın altına kaçmasın diye yakaladı ve bu sırada kaşıdı. Tanık başka herhangi bir yara fark etmemiştir.
Öğretmenler daha önce avukatları aracılığıyla çocuklara zarar verdiklerini inkar etmişti. Eyalet temsilcisi Iveta Přecechtělová, iddianamede üçü için de ertelenmiş cezalar ve faaliyet yasağı önerdi.
İddianameye göre okul öncesi çocuklar histerik çığlıklara, soğuk suya batırılmaya, dayağa, kusana kadar yemek yemeye, öğle uykusundan sonra kaba bir şekilde uyandırılmaya, sağlık sorunları nedeniyle yapamayacakları işleri yapmak zorunda kalmaya veya ceza tehdidiyle hareketsiz oturmaya katlanmak zorunda kaldı.
Olay üç yıldan fazla bir süre önce kamuoyuna açıklandı ve ardından polis, çocuklardan birinin ebeveynlerinin kışkırtmasıyla olayı soruşturmaya başladı. Tesiste öğretmen yardımcısı olarak çalışan daha önce çağrılan tanıklardan biri, koğuşu dudağını ısırdıktan kısa bir süre sonra işinden ayrıldığını söyledi. Sanıklardan birinin mobilyalara çarpması için onunla birlikte kaydığı iddia edildikten sonra olması gerekiyordu.
Ana duruşma 31 Ağustos’ta diğer tanıkların sorgulanmasıyla devam edecek.