Eminağaoğlu: Öcalan için şartlı salıverme konusu her durumda 2024 yılında gündeme gelecek
Korkusuz müellifi Ahmet Takan, Eminağaoğlu’nun Öcalan’ın kurallı salıverilmesiyle ilgili değerlendirmelerini şöyle aktardı:
“AİHS hukukundaki gelişme üzerine 2010 yılında umut hakkı kelam konusu olunca, avukatları tarafınca yapılan müracaatta AİHM 18.3.2014 tarihindeki sonucunda, Türkiye mevzuatında umut hakkının kelam konusu olmadığını, Öcalan’ın umut hakkının bulunmaması niçiniyle, Türkiye hakkında hak ihlali sonucu verdi.
bu biçimdece Öcalan için de şartlı salıverme konusunda umut hakkına ait somut bir karar ortaya çıktı. İşin ilginci, bu sonucu Adalet Bakanlığı 2014 yılında Türkçe ‘ye de çevirdi. Lakin Türkçe’ ye çevirdiği sonucu her niçinse Adalet Bakanlığı ağzına almıyor, hukukçular da bu mevzuyu açık ve anlaşılabilir halde kamuoyu önünde anlatmıyor.
Gelen fısıltılara bakılırsa, AKP umut hakkı konusunda yapacağı bir düzenlemenin siyasi bedeli olarak bu etapta iktidardan olacağından, umut hakkına ait yasal bir düzenleme yapmıyor. Anayasa’nın 90’ıncı hususu gereği temel haklara ait milletlerarası mukavelelerin direkt uygulanırlığı niçiniyle, Öcalan için daima belgesinin ele alınıp incelendiği lakin her seferinde disiplin cezaları verilerek, bu niçinle uygun hali olmadığı için umut hakkı uyarınca şartlı salıvermenin şartları oluşmadığı yolunda süreç geçiştiriliyor.
Umut hakkı gereği de olsa şartlı salıvermeden yalnızca cezaevinde infaz sırasında uygun hali görülen mahkûmlar yararlanabiliyor. Âlâ hali yok ise, âlâ hali ne vakit ortaya çıkarsa bu haktan yararlanması gerekiyor. Lakin işte şimdilik süreç bu biçimde geçiştiriliyor.
Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi, 30 Kasım-2 Aralık tarihleri içindeki toplantısında, Öcalan ile ilgili olarak 18.3.2014 tarihindeki sonucu hatırlatarak, umut hakkı konusunda ne yapıldığını açıkça sorup, açıkça da gerekli yasal düzenlemeleri yapın ve şartlı salıverme yolunu açın diyor. Husus halkın anlayabileceği halde açık ve anlaşılabilir halde ne haberleştiriliyor, ne de avukatlarınca bile kamuoyuna açıklanıyor.
‘Öcalan salıverilmezse kabahat duyuruları yapılacak, Türkiye bir de tazminat ödeyecek’
AİHS hukuku gereği Türkiye idamı kaldırdı. Günün birinde olağan olarak umut hakkı da tanınacak. bu biçimde giderse Öcalan da şartlı salıverilecek. Salıverilmezse 25 yıldan daha sonra cezaevinde tutulması niçiniyle, cezaevinde hukuk dışı tutulduğu belirtilip hata duyuruları yapılacak, Türkiye bir de tazminat ödeyecek, Öcalan adeta cezaevinde geçirdiği müddet için maaşa bağlanır üzere daima tazminat ta alacak. Kuşkusuz öbür yandan Avrupa Kurulu yaptırımları da gelecek.
Demirtaş’ın tutukluluğu farklı bir mevzu, lakin hakkında tahlil süreci için isimli bir müddetç işletiliyor. HDP, tahlil süreci de dahil, hareketleri niçiniyle hakkında kapatma davasına muhatap. niçinse Öcalan hakkında birebir sürecin ortasında bulunmak niçiniyle bir dava açılmıyor. Dava açılması durumunda, ceza alması durumunda, mevcut şu an ki cezasının infazı bitince, o cezanın infazına başlanacak. bu biçimdece şartlı salıverilme durumu gündeme gelmeyecek. Lakin Öcalan için bu biçimde yeni bir soruşturma demek, onun cezaevinde bile örgütü yönetme noktasında kabahat işleyebilmesi demek, cezaevinden sorumlu iktidarında bu suça yardım ve yataklığı ve de iştiraki demek. Bu niçinle AKP, kendi sorumluluğunu perdelemek ismine Öcalan hakkında soruşturma açılmasından uzak durarak, Öcalan’ın şartlı salıverilmesi yolunu, günü kurtararak açık tutuyor. Kendi iktidarının devamı için Öcalan’ı bile şartlı salıvermeyi kelam konusu edebiliyor.”
Korkusuz müellifi Ahmet Takan, Eminağaoğlu’nun Öcalan’ın kurallı salıverilmesiyle ilgili değerlendirmelerini şöyle aktardı:
“AİHS hukukundaki gelişme üzerine 2010 yılında umut hakkı kelam konusu olunca, avukatları tarafınca yapılan müracaatta AİHM 18.3.2014 tarihindeki sonucunda, Türkiye mevzuatında umut hakkının kelam konusu olmadığını, Öcalan’ın umut hakkının bulunmaması niçiniyle, Türkiye hakkında hak ihlali sonucu verdi.
bu biçimdece Öcalan için de şartlı salıverme konusunda umut hakkına ait somut bir karar ortaya çıktı. İşin ilginci, bu sonucu Adalet Bakanlığı 2014 yılında Türkçe ‘ye de çevirdi. Lakin Türkçe’ ye çevirdiği sonucu her niçinse Adalet Bakanlığı ağzına almıyor, hukukçular da bu mevzuyu açık ve anlaşılabilir halde kamuoyu önünde anlatmıyor.
Gelen fısıltılara bakılırsa, AKP umut hakkı konusunda yapacağı bir düzenlemenin siyasi bedeli olarak bu etapta iktidardan olacağından, umut hakkına ait yasal bir düzenleme yapmıyor. Anayasa’nın 90’ıncı hususu gereği temel haklara ait milletlerarası mukavelelerin direkt uygulanırlığı niçiniyle, Öcalan için daima belgesinin ele alınıp incelendiği lakin her seferinde disiplin cezaları verilerek, bu niçinle uygun hali olmadığı için umut hakkı uyarınca şartlı salıvermenin şartları oluşmadığı yolunda süreç geçiştiriliyor.
Umut hakkı gereği de olsa şartlı salıvermeden yalnızca cezaevinde infaz sırasında uygun hali görülen mahkûmlar yararlanabiliyor. Âlâ hali yok ise, âlâ hali ne vakit ortaya çıkarsa bu haktan yararlanması gerekiyor. Lakin işte şimdilik süreç bu biçimde geçiştiriliyor.
Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi, 30 Kasım-2 Aralık tarihleri içindeki toplantısında, Öcalan ile ilgili olarak 18.3.2014 tarihindeki sonucu hatırlatarak, umut hakkı konusunda ne yapıldığını açıkça sorup, açıkça da gerekli yasal düzenlemeleri yapın ve şartlı salıverme yolunu açın diyor. Husus halkın anlayabileceği halde açık ve anlaşılabilir halde ne haberleştiriliyor, ne de avukatlarınca bile kamuoyuna açıklanıyor.
‘Öcalan salıverilmezse kabahat duyuruları yapılacak, Türkiye bir de tazminat ödeyecek’
AİHS hukuku gereği Türkiye idamı kaldırdı. Günün birinde olağan olarak umut hakkı da tanınacak. bu biçimde giderse Öcalan da şartlı salıverilecek. Salıverilmezse 25 yıldan daha sonra cezaevinde tutulması niçiniyle, cezaevinde hukuk dışı tutulduğu belirtilip hata duyuruları yapılacak, Türkiye bir de tazminat ödeyecek, Öcalan adeta cezaevinde geçirdiği müddet için maaşa bağlanır üzere daima tazminat ta alacak. Kuşkusuz öbür yandan Avrupa Kurulu yaptırımları da gelecek.
Demirtaş’ın tutukluluğu farklı bir mevzu, lakin hakkında tahlil süreci için isimli bir müddetç işletiliyor. HDP, tahlil süreci de dahil, hareketleri niçiniyle hakkında kapatma davasına muhatap. niçinse Öcalan hakkında birebir sürecin ortasında bulunmak niçiniyle bir dava açılmıyor. Dava açılması durumunda, ceza alması durumunda, mevcut şu an ki cezasının infazı bitince, o cezanın infazına başlanacak. bu biçimdece şartlı salıverilme durumu gündeme gelmeyecek. Lakin Öcalan için bu biçimde yeni bir soruşturma demek, onun cezaevinde bile örgütü yönetme noktasında kabahat işleyebilmesi demek, cezaevinden sorumlu iktidarında bu suça yardım ve yataklığı ve de iştiraki demek. Bu niçinle AKP, kendi sorumluluğunu perdelemek ismine Öcalan hakkında soruşturma açılmasından uzak durarak, Öcalan’ın şartlı salıverilmesi yolunu, günü kurtararak açık tutuyor. Kendi iktidarının devamı için Öcalan’ı bile şartlı salıvermeyi kelam konusu edebiliyor.”