İstiğna billah ne demek ?

Aylin

New member
İstiğna Billah: Gerçekten İstediğimiz Şey Mi?

Merhaba forumdaşlar! Bugün sizlerle tartışmak istediğim konu, bence son derece provokatif ve üzerinde konuşulması gereken bir kavram: İstiğna billah. Bu ifadeyi duyanların kafasında pek çok soru uyanabilir. Gerçekten de İslam'ın öğrettiği bir kavram olan istiğna, "Allah’a güvenmek ve her türlü maddi dünyadan uzak durmak" olarak açıklanabilir. Ama bizler, bu kavramın günümüzdeki yansımasında ne kadar dürüstüz? Gerçekten içimizdeki bağımsızlık hissiyle mi hareket ediyoruz, yoksa sadece kaçmak mı istiyoruz? İşte bu soruların peşinden giderek, istiğna billah kavramını farklı açılardan ele almayı ve tartışmayı öneriyorum. Eğer sizler de bu konuda güçlü görüşlere sahipseniz, hep birlikte konuşalım, tartışalım, derinlemesine inceleyelim.

---

İstiğna Billah: Maddiyatla Barış mı, Kaçış mı?

İstiğna billah, genellikle dünya işlerinden elini çekmek ve yalnızca Allah’a güvenerek yaşamaya devam etmek olarak anlaşılır. İslam’a göre bu, insanın maddiyatla olan ilişkisinin dengeye oturması, bir anlamda ruhsal bir özgürlük yolculuğudur. Ancak burada dikkat edilmesi gereken şey şu: Gerçekten istiğna dediğimizde, içsel bir doyum ve manevi bir huzura mı ulaşmak istiyoruz? Yoksa daha basitçe, maddiyatın hayatımızdaki stresinden ve sorumluluklardan kaçmak için bir bahane mi arıyoruz?

Beni düşündüren bu sorular, özellikle hayatın maddi zorluklarıyla mücadele eden bir toplumda önemli hale geliyor. Pek çok insan, aslında maddiyatın, sadece hayatta kalmayı değil, aynı zamanda bir tür güç ve statü kazanmayı da ifade ettiğini düşünüyor. Dolayısıyla istiğna billah bir anlamda, bu dünyada başarılı olmak yerine, tüm bu baskılardan ve sorumluluklardan kaçmak isteyen bir insanın tutumu gibi de algılanabilir.

Burada bir itiraz gelebilir: "Ama bu kavram, Allah’a güvenmek ve ona tevekkül etmek demek değil mi?" Evet, gerçekten de öyle. Ancak İslam’daki bu kavramın bir insanın yalnızca Allah’a yönelmesiyle sınırlı olmadığı, aynı zamanda dünyadaki görevlerini yerine getirme sorumluluğunu da kapsadığı gerçeğini unutmamak gerekir. Şimdi, bunu daha derinlemesine incelemeye çalışalım.

---

Erkeklerin Perspektifi: Strateji ve Çözüm Arayışı

Erkeklerin, genel olarak sorunları çözmeye yönelik bir bakış açıları olduğu bilinir. Çözüm odaklı düşünme, sıkça karşılaşılan bir özellik olarak karşımıza çıkar. Bu bağlamda, istiğna billah fikrini tartışırken, pek çok erkek, maddiyatın hayatta önemli bir yer tutmadığını savunabilir. "Para sadece bir araçtır" diyebilirler. Bunu söylerken de, kişinin manevi dünyasıyla barış içinde olmasının, huzurlu bir hayat için yeterli olduğunu düşünebilirler.

Fakat bu bakış açısının zayıf tarafı şu: Gerçekten maddiyat bu kadar önemsiz mi? Hayatta kalabilmek için gerekli olan maddi kaynaklar ne olacak? Eğer istiğna billah sadece dünya işlerinden elini çekmek olarak kabul edilirse, bu bir anlamda dünyaya veda etmeye, sorumluluklardan kaçmaya dönüşebilir. Erkeklerin çözüm odaklı bakış açısı burada devreye giriyor: İstiğna billah ifadesi, yalnızca kaçış değil, aynı zamanda daha derin bir sorumluluk duygusuyla da ilişkilendirilmeli. Kişi, Allah’a güvenmekle birlikte dünyadaki görevlerini de yerine getirmeli.

---

Kadınların Perspektifi: Empati ve İnsana Yönelik Yaklaşımlar

Kadınlar, genellikle daha empatik bir bakış açısına sahip olarak, dünyadaki ilişkilerde daha duygusal ve insancıl bir yaklaşım benimserler. İstiğna billah kavramına dair kadın bakış açısı, çoğunlukla "gerçek zenginlik, kalpte ve ruhta bulunur" anlayışını yansıtır. Kadınlar için, maddiyatın değil, sevginin ve dayanışmanın önemli olduğunu savunmak daha kolaydır. Çünkü toplumda genellikle kadınlar, ailesi ve çevresi için fedakarlık yapma eğilimindedirler.

Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir başka noktaya da değinmek gerek: İstiğna billah sadece içsel bir huzur arayışıdır, ama bu huzurun toplumdan ve dünyadan izole bir şekilde sağlanması nasıl mümkün olacaktır? Kadınların empatik yaklaşımı, bazen "herkesle barış içinde olmak" isteğiyle birleşebilir. Ancak bu, bazen kişinin toplumsal sorumluluklarından kaçmasını da kolaylaştırabilir. Kişi, hayatındaki tüm yükleri ve sorumlulukları bir kenara bırakıp, sadece ruhsal bir huzur peşinde koşarsa, toplumun ihtiyaçlarını göz ardı etmiş olabilir.

---

Zayıf Yönler ve Tartışmalı Noktalar

İstiğna billah kavramı, İslam’ın öğretilerinin en saf yönlerinden birini yansıtsa da, pratikte bu düşüncenin tam olarak nasıl işleyeceği tartışmaya açıktır. Gerçekten de, maddiyat ve manevi değerler arasında nasıl bir denge kurulabilir? Maddi dünyadan tamamen elini çekmek, bu dünyadaki sorumlulukları göz ardı etmek midir, yoksa Allah’a güvenerek, her türlü dünya kaygısını geride bırakmak mı?

Bu noktada, istiğna billah düşüncesiyle modern yaşamın ihtiyaçları arasında bir uçurum oluşur. Bir yanda Allah’a güvenme ve tevekkül etme arzusu varken, diğer yanda hayatın gerektirdiği pratik sorumluluklar bulunur. Kimi insanlar, bu iki düşünceyi bir arada yaşatabilmekte zorlanır.

---

Sonuç: Kaçış mı, Huzur mu?

İstiğna billah, birçokları için sadece bir kaçış yolu olabilir. Ancak bu kavram, eğer doğru anlaşılırsa, gerçek huzur ve kalp rahatlığına ulaşmanın yolunu açabilir. Bunu anlamanın tek yolu, istiğna billah kavramının sadece maddiyatla değil, manevi değerlerle de iç içe geçtiği bir anlayış geliştirmektir. Gerçekten de, dünyadan kaçmak mı istiyoruz, yoksa hayatın yüklerini taşıyıp Allah’a güvenerek huzuru mu bulacağız?

Sizce istiğna billah kavramı, sadece bir kaçış yolu mudur yoksa derin bir içsel özgürlük arayışı mı? Huzura ulaşmanın yolu maddiyatı reddetmekten mi geçiyor? Tartışalım!
 
Üst