Emir
New member
“Sunucular Kaça Ayrılır?” Tek Bir Doğru Yok: Gelin, Farklı Sınıflandırmaları Masaya Yatayım
Herkese selam! Konulara tek pencereden bakmayı hiç sevemiyorum; “sunucular kaça ayrılır?” sorusu da tam böyle bir başlık. Tek bir listede bitecek bir mevzu değil; çünkü “kaç tür” sorusunun cevabı, neye göre sınıflandırdığınıza bağlı. İşlev mi, mimari mi, dağıtım modeli mi, hatta toplumsal etkiler mi? Fikir teatisine açık, detaylı bir çerçeve kurayım; siz de kendi deneyimlerinizi ekleyin, tartışmayı zenginleştirelim.
Ön Not: Perspektifleri Cinsiyete Hapsetmeden Anlaşalım
Başlık boyunca iki bakış açısını dengelemeye çalışacağım: veri/sonuç odaklı yaklaşım ve insan/toplumsal etki odaklı yaklaşım. Bunlar çoğu zaman “erkekler daha objektif, kadınlar daha empatik” gibi genellemelerle anılıyor ama bireyler arası farklar büyük; kimseyi kalıba sokmadan, iki düşünme modunu karşı karşıya değil, yan yana koyacağım. Çünkü iyi kararlar, çoğu kez bu iki bakışın kesişiminden doğuyor.
1) İşleve Göre Sınıflandırma: “Sunucu Ne İş Görüyor?”
- Web sunucuları: HTTP(S) isteklerine cevap verir (Nginx, Apache, IIS).
- Uygulama sunucuları: İş mantığını çalıştırır (Tomcat, .NET Kestrel, Node.js host’ları).
- Veritabanı sunucuları: Veriyi kalıcı ve tutarlı saklar (PostgreSQL, MySQL, SQL Server).
- Dosya/nesne depolama sunucuları: SMB/NFS ya da S3 benzeri katmanlar.
- Cache/queue sunucuları: Düşük gecikme ve asenkron işleme (Redis, Memcached, RabbitMQ, Kafka).
- E-posta, DNS, DHCP, LDAP/AD sunucuları: Altyapı servisleri.
- Oyun, medya akış, VDI, HPC (yüksek başarımlı hesaplama) sunucuları: Özel iş yükleri.
Veri odaklı bakış: Bu ayrım, kapasite planlaması, SLA ve ölçekleme stratejileri için net, ölçülebilir sınırlar koyar.
Toplumsal etki odaklı bakış: Veritabanı kesintisi yalnızca RTO/RPO değil; hastane randevuları, kamu hizmetleri, eğitim platformları gibi hayatlara dokunuş demek. “Hangi sunucu kritik?” sorusu, “Hangi insan süreçleri etkilenir?” sorusuyla birlikte yanıtlanmalı.
2) Dağıtım/Barındırma Modeline Göre: “Nerede ve Nasıl Çalışıyor?”
- Bare-metal (fiziksel): Tam izolasyon, ham performans; yönetimi zor, esnekliği düşük.
- Sanal (VM): Hypervisor üstünde mantıksal makineler; iyi izolasyon/taşınabilirlik dengesi.
- Container tabanlı: Hafif, hızlı açılan birimler (Docker/CRI-O) + orkestrasyon (Kubernetes).
- Sunucusuz (FaaS/PaaS): Olay tetiklemeli, ölçeklemeyi platform yönetir (Lambda, Cloud Functions).
- Edge/hibrit: Gecikmenin kritik olduğu yerlerde uç nokta + bulut kombinasyonu.
Veri odaklı: TCO, gecikme, throughput, soğuk başlatma süreleri gibi metrikler.
Toplumsal etki odaklı: Edge mimarisi afet anında yerel hizmet devamlılığını sağlar; sunucusuz yapıların enerji verimliliği çevresel ayak izini azaltabilir.
3) Sahiplik ve Konum: “Kimin, Nerede?”
- On-premises: Tam kontrol; sermaye gideri yüksek, ölçekleme yavaş.
- Colocation: Fiziksel makine sizin, tesis başkasının; güç/soğutma profesyonel.
- Bulut (IaaS/PaaS/SaaS): Operasyonel gider modeli, hızlı ölçek; kilitlenme ve veri egemenliği soruları.
- Hibrit/çoklu bulut: Esneklik + karmaşıklık.
Veri odaklı: CAPEX vs OPEX, egress maliyetleri, uyumluluk (ISO, SOC 2), veri yerelliği.
Toplumsal etki odaklı: Kamu verisi nerede tutuluyor? KOBİ’ler için eşit erişim? Yerel istihdam ve tedarik zinciri?
4) Mimariye Göre: “Sistemdeki Rolü Ne?”
- Monolit barındıran sunucular: Basit yönetim, güçlü bağlar.
- Mikroservis düğümleri: Bağımsız ölçekleme, dağıtık karmaşıklık.
- Gateway/Proxy/CDN nodeları: Trafik yönetimi, güvenlik, hızlandırma.
- Stateful vs Stateless: Oturum/kalıcılık gereksinimi tasarımı belirler.
- Kümeler/Replica setleri: Yük devretme, yatay ölçek.
Veri odaklı: P95/P99 gecikme, hata alanı segmentasyonu, SLO-maliyet eğrileri.
Toplumsal etki odaklı: Mikroservis patlaması ekipler arası iletişimi nasıl etkiler? Küçük ekipler bu karmaşıklığı taşıyabilir mi?
5) Donanım Profili: “Hangi Kaynak İçin Optimize?”
- CPU-yoğun: Derleme, API, oyun mantığı.
- Bellek-yoğun: In-memory cache/analitik.
- Depolama-yoğun (IOPS/Throughput): Veritabanı, video işleme.
- GPU/TPU hızlandırmalı: Yapay zeka, render.
- Düşük güç/arm edge: IoT, saha cihazları.
Veri odaklı: SPECint, IOPS, NVMe derinliği, NUMA yerleşimi.
Toplumsal etki odaklı: Enerji verimliliği, e-atık, veri merkezlerinin su kullanımı, yerel çevre.
6) Güvenlik Düzeyi ve Erişim Modeli
- İnternet-erişimli (public-facing) vs iç ağ (private).
- Sıfır güven (Zero Trust) kapıları, WAF, mTLS, HSM destekli anahtar yönetimi.
- Uyumluluk sınıfları: KVKK/GDPR, PCI-DSS, HIPAA gibi düzenlemeler.
Veri odaklı: Güvenlik politikalarının ölçülebilirliği (MTTD/MTTR, saldırı yüzeyi).
Toplumsal etki odaklı: İhlaller yalnızca para cezası değil, kullanıcı güveninin sarsılması; hassas kitlelerin (öğrenciler, hastalar) korunması.
7) İşletim Modeli: “Kim Yönetiyor, Nasıl Ölçekleniyor?”
- Adanmış (dedicated) vs çok kiracılı (multi-tenant).
- Elde yönetim vs tam otomasyon/OTEL gözlemlenebilirlik.
- GitOps, deklaratif altyapı (IaC), mavi/yeşil ve kanarya dağıtımlar.
Veri odaklı: Değişiklik başarım oranı (CFR), dağıtım sıklığı, geri döndürme süreleri.
Toplumsal etki odaklı: Gece yarısı kesintisi, destek ekiplerinin tükenmişliği, esenlik politikaları; iyi SRE kültürü = daha sürdürülebilir ekipler.
“Kaça Ayrılır?” Sorusu Neden Tek Cevap Alamıyor?
Çünkü bir e-ticaret firması için işleve göre ayrım en anlamlıyken, bir kamu kurumu uyumluluk/güvenlik ekseninde sınıflamayı öne çıkarır. Bir oyun stüdyosu donanım profili derken, bir girişim dağıtım modeli üzerinden konuşur. Yani cevap, bağlama duyarlı.
İki Bakış Açısını Somut Bir Örnekte Buluşturalım
Diyelim canlı yayın platformu kuruyorsunuz:
- Veri odaklı mod: Ingest sunucuları (yüksek bant genişliği), transcode GPU nodeları, CDN edge nodeları, oturum yönetimi için stateful store, kontrol düzlemi için stateless API. Ölçütler: bit-rate uyumu, end-to-end gecikme, egress maliyeti, P99.
- Toplumsal etki mod: Erişilebilirlik (altyazı/çeviri), düşük bant genişliği alanlarda deneyim, içerik güvenliği, yayıncıların gelir adaleti, moderasyon ekiplerinin sağlığı. “Hangi sunucu kaç taneyle yedekli?” sorusu kadar “Hangi kitleyi nasıl koruyoruz?” sorusu da mimari kararları etkiler.
Tartışmayı Alevlendirecek Sorular
- “Standart sınıflandırma” diye tek bir liste olmalı mı, yoksa her sektör kendi taksonomisini mi üretmeli?
- Maliyet optimizasyonu (ör. spot instance, sunucusuz) ile öngörülebilirlik (adanmış kaynak) arasında hangi metrik dengeyi en iyi yakalar?
- Edge yatırımı, afet ve kesintilerde toplumsal dayanıklılığı gerçekten artırıyor mu; hangi koşullarda?
- Mikroservis/çoklu bulut karmaşıklığı küçük ekipleri boğuyor mu; toplumsal etki perspektifiyle daha yalın mimariler mi seçilmeli?
Pratik Bir “Sınıflandırma Matrisi” Önerisi
Tek sütunlu listeler yerine şu 5 ekseni birlikte işaretleyen bir matris kullanın:
1. İşlev: web/app/db/cache/dns/mail…
2. Barındırma: bare-metal/VM/container/serverless/edge.
3. Konum-sahiplik: on-prem/colo/bulut/hibrit.
4. Mimari rol: monolit/mikroservis, stateful/stateless, gateway/CDN.
5. Donanım profili: CPU/Mem/IO/GPU/ARM-edge.
Bu matrise alt katman olarak güvenlik/uyumluluk ve işletim modeli (GitOps, gözlemlenebilirlik, SRE) etiketlerini ekleyin. Sonuç: Projede kim konuşursa konuşsun, hem teknik hem insani etkiler aynı tabloda görülür.
Kapanış: Rakamların Yanına İnsan Hikâyelerini de Yazalım
“Sunucular kaça ayrılır?” sorusu, yalnızca tür saymak değil; bağlam ve niyet sorusu. Evet, metriği, SLA’sı, IOPS’u netleştirelim; ama aynı anda erişilebilirlik, mahremiyet, ekip sağlığı ve çevresel etkiyi de görünür kılalım. Veri odaklı ve toplumsal etki odaklı düşünceyi karşıt kutuplar gibi değil, aynı masaya koyduğumuzda daha sağlam mimariler çıkıyor. Şimdi top sizde: Kendi ortamlarınızda hangi sınıflandırma eksenleri gerçekten iş görüyor? “Tek doğru liste” aramak yerine, birlikte işe yarar bir sözlük oluşturalım mı?
Herkese selam! Konulara tek pencereden bakmayı hiç sevemiyorum; “sunucular kaça ayrılır?” sorusu da tam böyle bir başlık. Tek bir listede bitecek bir mevzu değil; çünkü “kaç tür” sorusunun cevabı, neye göre sınıflandırdığınıza bağlı. İşlev mi, mimari mi, dağıtım modeli mi, hatta toplumsal etkiler mi? Fikir teatisine açık, detaylı bir çerçeve kurayım; siz de kendi deneyimlerinizi ekleyin, tartışmayı zenginleştirelim.
Ön Not: Perspektifleri Cinsiyete Hapsetmeden Anlaşalım
Başlık boyunca iki bakış açısını dengelemeye çalışacağım: veri/sonuç odaklı yaklaşım ve insan/toplumsal etki odaklı yaklaşım. Bunlar çoğu zaman “erkekler daha objektif, kadınlar daha empatik” gibi genellemelerle anılıyor ama bireyler arası farklar büyük; kimseyi kalıba sokmadan, iki düşünme modunu karşı karşıya değil, yan yana koyacağım. Çünkü iyi kararlar, çoğu kez bu iki bakışın kesişiminden doğuyor.
1) İşleve Göre Sınıflandırma: “Sunucu Ne İş Görüyor?”
- Web sunucuları: HTTP(S) isteklerine cevap verir (Nginx, Apache, IIS).
- Uygulama sunucuları: İş mantığını çalıştırır (Tomcat, .NET Kestrel, Node.js host’ları).
- Veritabanı sunucuları: Veriyi kalıcı ve tutarlı saklar (PostgreSQL, MySQL, SQL Server).
- Dosya/nesne depolama sunucuları: SMB/NFS ya da S3 benzeri katmanlar.
- Cache/queue sunucuları: Düşük gecikme ve asenkron işleme (Redis, Memcached, RabbitMQ, Kafka).
- E-posta, DNS, DHCP, LDAP/AD sunucuları: Altyapı servisleri.
- Oyun, medya akış, VDI, HPC (yüksek başarımlı hesaplama) sunucuları: Özel iş yükleri.
Veri odaklı bakış: Bu ayrım, kapasite planlaması, SLA ve ölçekleme stratejileri için net, ölçülebilir sınırlar koyar.
Toplumsal etki odaklı bakış: Veritabanı kesintisi yalnızca RTO/RPO değil; hastane randevuları, kamu hizmetleri, eğitim platformları gibi hayatlara dokunuş demek. “Hangi sunucu kritik?” sorusu, “Hangi insan süreçleri etkilenir?” sorusuyla birlikte yanıtlanmalı.
2) Dağıtım/Barındırma Modeline Göre: “Nerede ve Nasıl Çalışıyor?”
- Bare-metal (fiziksel): Tam izolasyon, ham performans; yönetimi zor, esnekliği düşük.
- Sanal (VM): Hypervisor üstünde mantıksal makineler; iyi izolasyon/taşınabilirlik dengesi.
- Container tabanlı: Hafif, hızlı açılan birimler (Docker/CRI-O) + orkestrasyon (Kubernetes).
- Sunucusuz (FaaS/PaaS): Olay tetiklemeli, ölçeklemeyi platform yönetir (Lambda, Cloud Functions).
- Edge/hibrit: Gecikmenin kritik olduğu yerlerde uç nokta + bulut kombinasyonu.
Veri odaklı: TCO, gecikme, throughput, soğuk başlatma süreleri gibi metrikler.
Toplumsal etki odaklı: Edge mimarisi afet anında yerel hizmet devamlılığını sağlar; sunucusuz yapıların enerji verimliliği çevresel ayak izini azaltabilir.
3) Sahiplik ve Konum: “Kimin, Nerede?”
- On-premises: Tam kontrol; sermaye gideri yüksek, ölçekleme yavaş.
- Colocation: Fiziksel makine sizin, tesis başkasının; güç/soğutma profesyonel.
- Bulut (IaaS/PaaS/SaaS): Operasyonel gider modeli, hızlı ölçek; kilitlenme ve veri egemenliği soruları.
- Hibrit/çoklu bulut: Esneklik + karmaşıklık.
Veri odaklı: CAPEX vs OPEX, egress maliyetleri, uyumluluk (ISO, SOC 2), veri yerelliği.
Toplumsal etki odaklı: Kamu verisi nerede tutuluyor? KOBİ’ler için eşit erişim? Yerel istihdam ve tedarik zinciri?
4) Mimariye Göre: “Sistemdeki Rolü Ne?”
- Monolit barındıran sunucular: Basit yönetim, güçlü bağlar.
- Mikroservis düğümleri: Bağımsız ölçekleme, dağıtık karmaşıklık.
- Gateway/Proxy/CDN nodeları: Trafik yönetimi, güvenlik, hızlandırma.
- Stateful vs Stateless: Oturum/kalıcılık gereksinimi tasarımı belirler.
- Kümeler/Replica setleri: Yük devretme, yatay ölçek.
Veri odaklı: P95/P99 gecikme, hata alanı segmentasyonu, SLO-maliyet eğrileri.
Toplumsal etki odaklı: Mikroservis patlaması ekipler arası iletişimi nasıl etkiler? Küçük ekipler bu karmaşıklığı taşıyabilir mi?
5) Donanım Profili: “Hangi Kaynak İçin Optimize?”
- CPU-yoğun: Derleme, API, oyun mantığı.
- Bellek-yoğun: In-memory cache/analitik.
- Depolama-yoğun (IOPS/Throughput): Veritabanı, video işleme.
- GPU/TPU hızlandırmalı: Yapay zeka, render.
- Düşük güç/arm edge: IoT, saha cihazları.
Veri odaklı: SPECint, IOPS, NVMe derinliği, NUMA yerleşimi.
Toplumsal etki odaklı: Enerji verimliliği, e-atık, veri merkezlerinin su kullanımı, yerel çevre.
6) Güvenlik Düzeyi ve Erişim Modeli
- İnternet-erişimli (public-facing) vs iç ağ (private).
- Sıfır güven (Zero Trust) kapıları, WAF, mTLS, HSM destekli anahtar yönetimi.
- Uyumluluk sınıfları: KVKK/GDPR, PCI-DSS, HIPAA gibi düzenlemeler.
Veri odaklı: Güvenlik politikalarının ölçülebilirliği (MTTD/MTTR, saldırı yüzeyi).
Toplumsal etki odaklı: İhlaller yalnızca para cezası değil, kullanıcı güveninin sarsılması; hassas kitlelerin (öğrenciler, hastalar) korunması.
7) İşletim Modeli: “Kim Yönetiyor, Nasıl Ölçekleniyor?”
- Adanmış (dedicated) vs çok kiracılı (multi-tenant).
- Elde yönetim vs tam otomasyon/OTEL gözlemlenebilirlik.
- GitOps, deklaratif altyapı (IaC), mavi/yeşil ve kanarya dağıtımlar.
Veri odaklı: Değişiklik başarım oranı (CFR), dağıtım sıklığı, geri döndürme süreleri.
Toplumsal etki odaklı: Gece yarısı kesintisi, destek ekiplerinin tükenmişliği, esenlik politikaları; iyi SRE kültürü = daha sürdürülebilir ekipler.
“Kaça Ayrılır?” Sorusu Neden Tek Cevap Alamıyor?
Çünkü bir e-ticaret firması için işleve göre ayrım en anlamlıyken, bir kamu kurumu uyumluluk/güvenlik ekseninde sınıflamayı öne çıkarır. Bir oyun stüdyosu donanım profili derken, bir girişim dağıtım modeli üzerinden konuşur. Yani cevap, bağlama duyarlı.
İki Bakış Açısını Somut Bir Örnekte Buluşturalım
Diyelim canlı yayın platformu kuruyorsunuz:
- Veri odaklı mod: Ingest sunucuları (yüksek bant genişliği), transcode GPU nodeları, CDN edge nodeları, oturum yönetimi için stateful store, kontrol düzlemi için stateless API. Ölçütler: bit-rate uyumu, end-to-end gecikme, egress maliyeti, P99.
- Toplumsal etki mod: Erişilebilirlik (altyazı/çeviri), düşük bant genişliği alanlarda deneyim, içerik güvenliği, yayıncıların gelir adaleti, moderasyon ekiplerinin sağlığı. “Hangi sunucu kaç taneyle yedekli?” sorusu kadar “Hangi kitleyi nasıl koruyoruz?” sorusu da mimari kararları etkiler.
Tartışmayı Alevlendirecek Sorular
- “Standart sınıflandırma” diye tek bir liste olmalı mı, yoksa her sektör kendi taksonomisini mi üretmeli?
- Maliyet optimizasyonu (ör. spot instance, sunucusuz) ile öngörülebilirlik (adanmış kaynak) arasında hangi metrik dengeyi en iyi yakalar?
- Edge yatırımı, afet ve kesintilerde toplumsal dayanıklılığı gerçekten artırıyor mu; hangi koşullarda?
- Mikroservis/çoklu bulut karmaşıklığı küçük ekipleri boğuyor mu; toplumsal etki perspektifiyle daha yalın mimariler mi seçilmeli?
Pratik Bir “Sınıflandırma Matrisi” Önerisi
Tek sütunlu listeler yerine şu 5 ekseni birlikte işaretleyen bir matris kullanın:
1. İşlev: web/app/db/cache/dns/mail…
2. Barındırma: bare-metal/VM/container/serverless/edge.
3. Konum-sahiplik: on-prem/colo/bulut/hibrit.
4. Mimari rol: monolit/mikroservis, stateful/stateless, gateway/CDN.
5. Donanım profili: CPU/Mem/IO/GPU/ARM-edge.
Bu matrise alt katman olarak güvenlik/uyumluluk ve işletim modeli (GitOps, gözlemlenebilirlik, SRE) etiketlerini ekleyin. Sonuç: Projede kim konuşursa konuşsun, hem teknik hem insani etkiler aynı tabloda görülür.
Kapanış: Rakamların Yanına İnsan Hikâyelerini de Yazalım
“Sunucular kaça ayrılır?” sorusu, yalnızca tür saymak değil; bağlam ve niyet sorusu. Evet, metriği, SLA’sı, IOPS’u netleştirelim; ama aynı anda erişilebilirlik, mahremiyet, ekip sağlığı ve çevresel etkiyi de görünür kılalım. Veri odaklı ve toplumsal etki odaklı düşünceyi karşıt kutuplar gibi değil, aynı masaya koyduğumuzda daha sağlam mimariler çıkıyor. Şimdi top sizde: Kendi ortamlarınızda hangi sınıflandırma eksenleri gerçekten iş görüyor? “Tek doğru liste” aramak yerine, birlikte işe yarar bir sözlük oluşturalım mı?